26 Ağustos 2009 Çarşamba

gone...

Of bilog ooooff! Önümüzdeki 5 gün boyunca bitkisel hayatta olacağım sanırım. Çünkü limonum bu sabah teyzesinin Kuşadası’ndaki yazlığına gitti ve Eylüle kadar orda kalıcak. Limonsuz bir gün bile düşünemezken 5 gün onsuz yaşamak zorundayım! O benim bir parçam oldu artık. Hayata onun sayesinde tutunabiliyorum. Adeta kalbime bağlanmış bir pacemaker gibi. Onu çıkarırsam durur kalbim. Ona olan aşkım bu kadar yoğun işte. İyi ki hayatıma girmiş, iyi ki bana bu duyguları yaşatmış diyorum. Aşık olduğunu sanıp aslında birbirini kullanan insanlara acıyorum. Böyle söylemekle olmuyor tabi. Aşk anlatılmaz, yaşanır. Benim yaşadıklarımı yaşasalar anlarlar ne demek istediğimi. Limonsuz geçireceğim günlerde çekeceğim işkenceleri anlarlar. Ama bu acıya dayanmaya çalışıcam bilog. Bana sabır dile :(

Look at the stars
Look how they shine for you
And everything you do
Yeah they were all yellow

I came along
I wrote a song for you
And all the things you do
And it was called yellow

So then I took my turn
Oh what a thing to have done
And it was all yellow

Your skin
Oh yeah your skin and bones
Turn into something beautiful
You know, you know I love you so
You know I love you so...

Hiç yorum yok: